Diş Hekimlerinin Gününü Kutluyoruz!
Ülkemizde 1996’dan bu yana 22 Kasım’ı içine alan hafta “Ağız Diş Sağlığı Haftası”, 22 Kasım günü ise “Diş hekimliği günü” olarak kutlanmaktadır.
Bugünün anlamınından yola çıkarak biz diş hekimleri olarak toplumumuzdaki diş sağlığına ilişkin önemli bulduğumuz kimi bilgi ve düşüncelerimizi paylaşmak istedik.
Toplumumuzu oluşturan bireylerin bütününe göz attığımızda diş ve diş eti hastalıklarının yaygınlığı ve tekrarlama oranlarının yüksekliği kaygı verici boyutlardadır. Oysaki ağız ve diş sağlığı da genel sağlığın, dolayısıyla yaşamsal fonksiyonların ve yaşam kalitesinin vazgeçilmez bir unsurudur.
Uluslararası bir halk sağlığı örgütü olan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2003 yılında yayımladığı raporunda, ağız diş hastalıklarının bazı genel sağlık sorunlarına yakalanma riskini yaklaşık 2 kat arttırdığını bildirmektedir.Yine bu rapora göre;
“Yapılan araştırmalar kötü ağız hijyeninin, bireylerde kardiyovasküler sorunlar, osteoporoz, üst solunum yolları enfeksiyonları, diyabet ve endokardit riskini arttırdığını, gebelerde ise düşük doğum ağırlığı ve erken doğum riskini arttırdığını göstermiştir.”
Oysaki çok temel bir gerçeği ifade etmek gerekirse “Diş ve diş eti hastalıkları ‘Önlenebilir’, ‘Kontrol Edilebilir’ ve ‘Davranışla İyileştirilebilir’ hastalıklar grubuna girmektedir ve alınacak koruyucu tedbirlerle hastalık oluşmadan önlenebilmektedir.”
Koruyucu diş hekimliği alanında uygulanabilir ulusal ağız diş sağlığı politikaları hayata geçirilmeli, ancak bu süreçte her kurum üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.
İşte tam da yukarıda sayılan nedenlerle; sağlık bilinci yanında ağız diş sağlığı bilincinin de geliştirilmesi gereğine inanarak sizlere hizmet sunan TÜRKAN SAYLAN TIP MERKEZİ’nde çalışan diş hekimleri olarak halkımıza yönelik tavsiyelerimizi sıralamak istiyoruz:
1) Diş çürükleri ve dişeti hastalıklarının temel nedeni olan kötü ağız hijyeni doğru ağız bakım alışkanlıkları ile düzeltilebilir. Bu, doğru ve düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve sağlıklı beslenmenin düzenlenmesi ile mümkündür. Düzenli diş hekimi kontrolleri aksatılmamalı, diş hekiminin yapabileceği koruyucu uygulamalar desteklenmelidir. Böylece hastalıkların yaygınlık ve şiddetinin azaltılması ve sonuç olarak yaşam kalitesinin artırılması sağlanabilir.
2) Ağız-diş sağlığının korunması ve geliştirilmesi sürecinde çocuklarımızın eğitimi, onlara diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması büyük önem taşımaktadır. Burada ebeveyn ve öğretmenlerin konuya duyarlılığı, rol model olarak eğitimdeki güçlerinin farkına varmaları çocukların ağız ve diş sağlığı açısından doğru tutum ve davranış edinmelerini sağlayacak ve bu gelecek için bir kazanım olacaktır.
3) 6 ay-2.5 yaş arasında tamamlanan süt dişleri gelecekteki diş dizisinin garantisidir. Süt dişleri ağızda göründükleri andan itibaren beslenme sonrasında temizlenmeli, 1 yaşından itibaren diş hekimi kontrolüne başlanmalı; çürükler, “süt dişi nasıl olsa geçici” diye düşünülmemeli, mutlaka zamanında tedavi edilmelidir. 6 yaşında süt dişleri dizisinin arkasında sessizce süren ve ilk daimi diş olan 6 yaş dişi sürdükten sonra çürüğe duyarlı girintili çiğneyici yüzeyleri diş hekimi tarafından “fissür örtücü” denilen koruyucu bir uygulama ile kaplanmalıdır.
4) Sağlıklı bir hamilelik süreci ile doğacak bebeğin genel sağlığı ve ağız diş sağlığı için hamileliğin başlangıcından itibaren, hatta hamileliğin planlanması sürecinde anne adaylarında ağız diş sağlığı önemsenmeli, sağlıklı beslenme programı oluşturulmalı, her zamankinden daha özenle ağız diş bakımı sağlanmalı, koruyucu uygulamalar hakkında diş hekimi desteği alınmalıdır. Her hamileliğin bir diş kaybına neden olduğu şeklindeki yanlış inanıştan vazgeçilmelidir.
Kısaca;
- Bebeğimizin yolunu gözlerken, doğum sancıları ile diş ağrıları yarışmasın diye,
- Çocuklarımızın diş ağrısında çaresizlikle değil, dişleri sürdüğünde heyecan duyarak dişhekimine gitmek için,
- Daha sağlıklı dişler, daha sağlıklı bir yaşam için,
- Gelecekte 32 dişiyle doyasıya gülebilen bir toplum için,
Ağrı olmadan diş hekimi kontrolüne gidelim.